Mahrem | Konular | Kitaplar

GIYBET, EN TEHLİKELİ GÜNAHLARDANDIR!

Tebe-i tâbiînin büyük fıkıh ve hadis âlimlerinden... Dört yaşında iken hâfızlığını ikmâl etmiş, yedi yaşında iken hadis yazmaya başlamış, kendisinden pek çok hadîs-i şerif rivâyet edilmiş olan Süfyân bin Uyeyne (h. 107-198) rahımehüllah hazretleri şöyle diyor:

"İnsanların benim yüzümden günâha girmelerinden korkmasaydım, onların beni gıybet edip kötülemelerini, beni övmelerinden daha çok isterdim. Çünkü, beni gıybet edip kötüleyen kimseler günahlarımı almakta, sevaplarını bana vermekteler. Halbuki insanların, beni medhedip çokça övmelerinin bana bir faydası yoktur. Hatta beni överken, bende olmayan halleri söylemeleri, yani yalan ifadelerde bulunmaları dahi mümkündür.

"Bir insan, ölmüş birisinin kendisinde bulunan hakkını, Allah'tan korkarak götürüp vârislerine verse, helâllik almış olur. Ama gıybet günâhının vaziyeti böyle değildir. Bir kimse, diğer bir kimseyi gıybet etse, gıybeti edilen kimse vefat ettikten sonra, gıybet eden kimse, gidip, gıybetini ettiği kimsenin vârislerinden helâllik dilese, yine helâl olmaz. Yeryüzündeki bütün Müslümanlar, o gıybet eden kimseyi affetseler, gıybeti edilen kimse, hakkını helâl etmedikçe helâl olmaz. Mü'minin ırzı-nâmusu, şeref ve haysiyeti, malından çok daha kıymetlidir.

"Bir adam sana selâm verir sen de selâmını alırsan, artık o kimsenin gıybetini hiç yapamaz, kalkıp gidince aleyhinde aslâ konuşamazsın. Zira selâmını almakla ona söz vermiş, "Benden emîn ol, senin aleyhinde bir cümle bile benden sâdır olmayacaktır" demiş olursun. Şayet selâmlaştığın adamın yine de aleyhinde bulunursan, verdiği söze ihânet eden adam durumuna girersin. Sana hâin gözüyle bakılsa yanlış olmaz."

Fazilet Takvimi

Konular