KADIN ERKEK BİR ARADA OTURMA
Kadının, mahremi olan erkeklerle bir arada oturmasında bir mahzur yoktur. Ancak, kocasının erkek kardeşi, dayısı, amcası, dayı ve amca çocukları, veya daha uzak akrabalar gibi nâmahremler varsa; kadın tam tesettürüne, oturuşuna-kalkışına, gülüşüne-konuşmasına, onların yanında kokulanıp süslenmeye, onlarla başbaşa bir odada kalmamaya dikkat etmek şartıyla birarada bulunabilir, beraber yemek yiyebilir. Bu durumda kadın ayrıca başını omuzlarıyla beraber örten bir başörtüsü (üstlük) bulundurmalı...
Keza vücut hatlarını belirten dar ve ince elbiseler giymemelidir.
Gelinle kayınpederi ebediyyen birbirine haram olduğu için, bir odada başbaşa kalmalarında haramlık yoktur. Ancak bir odada başkası yokken yatmaları haram olmamakla beraber, fitneye sebep olabileceğinden dolayı münâsip görülmemiştir. Zİra Resûlüllah Efendimiz (s.a.v.), "Kadınların yanına girmekten sakınınız" buyurdular.
Ensâr'dan bir zât, "Ya erkek akrabasına (havm) ne dersiniz?"diye sordu. Allah Resûlü, "Onlarla başbaşa kalmak ölümdür" (Tecrîd, 11/324)buyurdu. Burada kadınla başbaşa kalması yasaklanan, hatta ölüme benzetilen "havm", kocasının kardeşi (kayını), dayı ve amca çocukları; kısacası kocasının babası, dedesi, ve oğulları dışındaki akrabalarıdır denmiştir. (Tecrîd, 11/325)
Ağabeyin ve kardeşin hanımları hiçbir bakımdan kızkardeşe benzemez, nâmahremdirler. Kayını onun elini öpemez, seferî olacak kadar yola yanlarında başkası yokken çıkamaz, kapalı bir yerde başbaşa kalamaz. Yenge kayının yanında, ancak başkaları varken ve tesettüre tam riâyet ederek, yani en azından göğüsleriyle beraber omuzlarını örten bir başörtüyle oturabilir. Zira kadının yabancı bir erkekten sakınmasını gerektiren sebepler, kayında fazlasıyla mevcuttur.
Bu yüzden Segili Peygamberimiz (s.a.v.), "Kadın, kayını gibilerle de mi başbaşa kalamaz?diye soran sahâbiye, "Bu ise ölüm demektir"(Buhârî, Nikâh, 111) cevabını vermişlerdir. Medyada ve basında hemen her gün şâhidi olduğumuz hâdiseler de Allah Resûlü (s.a.v.)Efendimiz'i tasdik etmekte; böylece bunun ne kadar isabetli olduğunu yakînen öğrenmekteyiz. Hulâsa, bütün bu anlatılanlar elbette İslâm dininin, mensuplarından istediği hayat tarzıdır. "Müslümanım"diyen herkesin uymakla mükellef olduğu, ictimaî hayatın düsturlarıdır.
Fazilet Takvimi
Keza vücut hatlarını belirten dar ve ince elbiseler giymemelidir.
Gelinle kayınpederi ebediyyen birbirine haram olduğu için, bir odada başbaşa kalmalarında haramlık yoktur. Ancak bir odada başkası yokken yatmaları haram olmamakla beraber, fitneye sebep olabileceğinden dolayı münâsip görülmemiştir. Zİra Resûlüllah Efendimiz (s.a.v.), "Kadınların yanına girmekten sakınınız" buyurdular.
Ensâr'dan bir zât, "Ya erkek akrabasına (havm) ne dersiniz?"diye sordu. Allah Resûlü, "Onlarla başbaşa kalmak ölümdür" (Tecrîd, 11/324)buyurdu. Burada kadınla başbaşa kalması yasaklanan, hatta ölüme benzetilen "havm", kocasının kardeşi (kayını), dayı ve amca çocukları; kısacası kocasının babası, dedesi, ve oğulları dışındaki akrabalarıdır denmiştir. (Tecrîd, 11/325)
Ağabeyin ve kardeşin hanımları hiçbir bakımdan kızkardeşe benzemez, nâmahremdirler. Kayını onun elini öpemez, seferî olacak kadar yola yanlarında başkası yokken çıkamaz, kapalı bir yerde başbaşa kalamaz. Yenge kayının yanında, ancak başkaları varken ve tesettüre tam riâyet ederek, yani en azından göğüsleriyle beraber omuzlarını örten bir başörtüyle oturabilir. Zira kadının yabancı bir erkekten sakınmasını gerektiren sebepler, kayında fazlasıyla mevcuttur.
Bu yüzden Segili Peygamberimiz (s.a.v.), "Kadın, kayını gibilerle de mi başbaşa kalamaz?diye soran sahâbiye, "Bu ise ölüm demektir"(Buhârî, Nikâh, 111) cevabını vermişlerdir. Medyada ve basında hemen her gün şâhidi olduğumuz hâdiseler de Allah Resûlü (s.a.v.)Efendimiz'i tasdik etmekte; böylece bunun ne kadar isabetli olduğunu yakînen öğrenmekteyiz. Hulâsa, bütün bu anlatılanlar elbette İslâm dininin, mensuplarından istediği hayat tarzıdır. "Müslümanım"diyen herkesin uymakla mükellef olduğu, ictimaî hayatın düsturlarıdır.
Fazilet Takvimi
Konular
- İFFET MESELESİNDE KADIN - ERKEK AYIRIMI YOKTUR
- SIR TUTMA
- SEVGİDE VE BUĞZDA ÖLÇÜ
- NAMUSLU KAZANMANIN TEK YOLU
- KOMŞU - KOMŞULUK
- KOCANIN HANIMINA KARŞI VAZİFELERİ VE HAKLARI
- KARI-KOCANIN KARŞILIKLI VAZİFE VE MÜKELLEFİYETLERİ
- HAYÂ VE HAYÂNIN KISIMLARI
- BELÂ VE MUSÎBETLER, DUÂ VE NİYAZLAR...
- EN ÇOK KİMİ SEVERİZ?
- HERKESİ HER ZAMAN ALDATAMAZSINIZ
- TEVBEYİ YARINA BIRAKMAMALIDIR
- HAYA İMANDANDIR
- AİLE MAHREMİYETİNİ MUHAFAZA
- AİLE YUVASINI YIKAN İKİ FAKTÖR
- ALLAH'IN RIZÂSI, ANA-BABANIN RIZÂSINDADIR
- ÂİLEVÎ VAZÎFELERİMİZ
- CENNET KAPILARI KİMLER İÇİN AÇILIR?
- KÂMUS VE NÂMUS
- DÜRÜSTLÜĞÜN MÜKÂFÂTI
- EBRU SANATI
- EVLİLİĞİN SEBEBİ YAHUT ÂİLE HAYATININ EHEMMİYETİ
- GIYBET, EN TEHLİKELİ GÜNAHLARDANDIR!
- GÖZÜ HARAMLARDAN MUHÂFAZA ETMEK
- Namahreme bakış
- Müslüman gibi inanıp hristiyan gibi yaşamak
- Evlilik kültürümüzü kaybetmiş durumdayız
- Çok eşlilik
- Kadının erkek üzerindeki gücü
- Erkeğin muhtaçlığının en aza indirgenmesi