Mahrem | Konular | Kitaplar

EN ÇOK KİMİ SEVERİZ?

Âlemlere rahmet olarak gönderilen Sevgili Peygamberimiz Hazret-i Muhammed Mustafa sallallâhü aleyhi vesellem Efendimiz, "Kişi sevdiği ile beraberdir" buyuruyorlar. O bakımdan, sevdiklerimizin kimler ve nasıl insanlar olduğuna bilhassa dikkat etmeliyiz.
Hiç düşündünüz mü sevgili çocuklar, siz kimleri seviyorsunuz? Haydi biraz düşününüz bakalım... Sonra da kendi kendinize saymaya-sıralamaya başlayınız...
Her şeyden önce ve en çok Yüce Allâh'ımızı seviyoruz değil mi? Çünkü bizleri de, bizlere doğru yolu gösteren, dünya ve âhiret saâdetini bildiren Sevgili Peygamberimiz'i de, dünyaya gelmemize vesîle olan anne-babalarımızı da... kısacası bildiğimiz-bilmediğimiz bütün varlıkları yaratan Allah Teâlâ'dır. İnsanları yaratmazdan önce, dünyayı hayata elverişli bir halde var eden ve bu kadar güzel bir şekilde yayıp döşeyen, bizlere hazırlayan da yine O'dur.
Güneşle bize ışık ve ısısıyı veren, baharda kara topraktan yemyeşil çimenleri bitiren, renk renk çiçekleri açtıran... Uykuda olanları uyaran, ölü olanları dirilten... Daldan dala kuşları uçuran, cıvıl cıvıl ötüştüren, renk renk kelebekleri havada dolaştıran, minik minik kuzuları çimenlerde koşuşturan... Şarıl şarıl ırmakları coşturan, şırıl şırıl dereleri akıtan ve bu suların geçtiği yerlerde hayat fışkırtan Rabbimiz celle şânühûdur.
Sıra sıra dağları, dimdik yamaçları yaratan, üzerlerini ormanlarla donatıp güzelleştiren, içlerini madenlerle zenginleştiren... Suyu buharlaştırıp gökyüzüne çıkaran, sonra onu yağmur hâlinde rahmet ve bereket olarak yeryüzüne indiren Hz. Allah'tır.
Arıları çiçekten çiçeğe kondurup bizler için bal yaptıran... Her ağaç, her nebat (bitki) topraktan aynı gıdayı emdiği halde onlardan; renkleri, kokuları, şekilleri, lezzetleri birbirinden farklı ve güzel meyveler-sebzeler yaratan da Yüce Rabb'imizdir.


Denizlerin tuzlu sularında çeşit çeşit lezzette balıkları halk eden ve bütün bu yarattıklarını, faydalanmaları için insanların emrine veren de Rabbimiz Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri'dir.
Rabbimiz, biz insanları en güzel sûrette yaratmış, şerefli kılmış, akıl vermiştir. Verdiği bu akılla; ilkönce, "Ben cinleri ve insanları, ancak beni tanıyıp bilsinler ve bana kulluk etsinler diye yarattım" (S. Zâriyât, 56) mealindeki İlâhî fermânı gereği, onu tanıyacak, yaratılış gâyemiz istikametinde hareket etmeye çalışacağız. Sonra da doğruyu yanlıştan, iyiyi kötüden, güzeli çirkinden, faydalıyı zararlıdan ayırt edeceğiz.
Kalplerimizi şirkin, küfrün ve diğer bütün kötülüklerin zulmetleriyle karartmadan Tevhid nûruyla aydınlatmaya çalışacağız. "Hani Lokman (a.s.), oğluna nasîhat ederek demişti ki: 'Oğulcuğum, Allâh'a ortak koşma! Muhakkak ki ŞİRK, elbette çok büyük bir zulümdür." (S. Lokman, 13) Sevgili Peygamberimiz sallallâhü aleyhi vesellem de, "Çocuklarınıza ilk öğreteceğiniz kelime, 'LÂ İLÂHE İLLALLAH: Allah'tan başka ilah yoktur' (kelime-i tevhîdi) olsun..." buyurmuşlardır.
Velhâsıl sevgili çocuklar; başıboş yaratılmadığımızı, dünyaya gelişimizin çok ulvî-yüce bir gâyesi olduğunu hiçbir zaman unutmamalıyız. Allâh'ın emirlerine uyup yasaklarından kaçınmalıyız. Resûlüllah Efendimiz'in ve onun vârisi bulunan hakiki din âlimlerinin yürüdükleri yolda yürümeye gayret etmeliyiz.
Etrafımızdaki her şeyin, vücudumuzdaki bütün organların, Allâh'ın varlığına-birliğine delil olduğunu bilmeliyiz.
Ve yine ondan başka ibâdet etmeye lâyık hiçbir şeyin bulunmadığına inanıp, kalplerimizi kelime-i tevhîdin nûru ile aydınlatmalı; Kur'an okuyarak, namaz kılarak, yapacağımız diğer ibâdet ve tâatlerle îmânımızı kuvvetlendirmeliyiz.
Cenâb-ı Hakk'ın nimetlerine şükürden, insanların iyilik ve yardımlarına teşekkürden geri kalmamalıyız. Onun için de;
Derslerimize iyi çalışmalı, verilen vazifeleri, üzerimize düşen hizmetleri eksiksiz ve zamanında yapıp, vatana-millete hayırlı, içinde bulunduğumuz cemiyete ve âilemize yararlı birer insan olarak yetişmeye gayret göstermeliyiz.
Fazilet Takvimi

Konular